Vidolu Bezik Oyunu
- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 3 yıl 3 ay önce
Elfen tarafından güncellenmiştir.
-
YazarYazılar
-
17/03/2022: 19:57 #16919
Elfen
ÜyeVİDOLU BEZİK
Dokuz kağıtla ve dört deste otuz ikilik kağıtla oynanılır. Fakat yedililer ve sekizliler çıkarılır. 1500, 900, 800, 600, 400 ve kozun dışında aynı renkten dört asla yazılan 500 yoktur.
Her çeşit papaz ve kızla, ayni renkten olmak şartı ile, koz açılmakla beraber en makbul kağıt maça kız ile karo valesidir. 500 yalnız bu kağıtlarla yani iki karo beziği ve i- ki maça kızı ile yazılabilir. Ötekilerle, mesela, öbür beziklerdeki gibi, kupa koz açılırsa, kupa kızları ve ispati valeleri ile 500 yazılamaz. Bunun içindir ki bu oyunda daima maça kızı ile karo valesini kovalarlar, 500 yazmaya daha fazla heves ederler. Fakat 250 nin, yani tablonun da mühim rolü vardır.
3500 sayıdan fazlasına oynanmaz. Kağıtlar ortada durur; ayrılmaz. Oyuncular sıra ile, yani birer birer çekerler. İstedikleri zaman kozla, yahut oynanılan kağıtların büyüğü ile tutmaya hakları vardır. .
Ortadaki kağıtlar oynana oynana bittikten sonra, iki taraf, aldıkları kağıtların içindeki asları ve onluları sayarlar. Bunların her biri onar sayı şeklinde sayılır. Buna “Birisk” derler.
Öteki bezikler, kahvelerde oynandığı halde, bunu oynayanlar pek azdır. Hatta, hemen hemen hiç yoktur. Bu daha fazla klüplerde ve sosyetelerde oynanmaktadır. O kadar ki, salgın halini almış ve en büyük bir kumar olmuştur.
Vidolu beziği iki kişi oynamakla beraber, sekiz, on, hatta yirmi kişi de oyuna iştirak edebilir. Yalnız oynayamazlar. Oynayan iki oyuncunun tarafından ya partiye para koyarlar, yahut vidoları tutarlar.
Vido veya Dav para sürmektir. Buna Rolans da diyebiliriz. Fakat bir oyuncu birbiri arkasına dav süremez, vido diyemez. Birisi ilk vido yu söylerse, arkadan ikinci vido demeğe hakkı yoktur. İkinci vido yu söylemek öteki oyuncunun hakkıdır. O İkinciyi söylerse, o zaman birinci vido yu söyleyen, üçüncü vido yu söyleyebilir. Üçüncü vido dan sonra, dördüncü, beşinci vs. demek caizdir.
Vido veya dav belli bir tutardan başlayarak 20, 25, 40, 50, 100, 200, 500’e kadar söylenir. Fakat bu anlaşmaya bağlıdır. Yüksek dav lı veya vido lu oyunlar ancak klüplerde oynanılmaktadır. Ve yine böyle yüksek vido lar yine klüplerde, bazen da sosyetelerde ortaklama tutulur.
Dav veya vido demek için ele kuvvetli ve ümitli kağıt gelmesi yahut olması gerekir. Bazen kağıt dağıtılmadan da yani pokerin sanvuarı gibi,vido veya dav denilebilir.
Elde kuvvetli ve ümitli kağıt olmadan da vido veya dav denilebilir. Bu da pokerin blöfüdür.
Dav veya vido yu tutmak mecbur değildir. İki oyuncudan hangisi vido derse, öteki de kaçarsa vido diyen kendi lehine, ötekinin aleyhine olmak üzere markete vido nun bir misli para yazar.
Dav veya vido denildikten ve oyuncu tarafından da tutulduktan sonra oyuna devam edilir, partiyi kim kazanırsa ve oyun birinci dav da sona erdiyse, kazanan taraf bire iki, ikinci dav da ise ikiye dört vs. dav yazar. Yani mesela, bir liraya iki, ikiye dört, yahut beş liraya on, on liraya yirmi… vb. böylece dav ların adedine ve paranın miktarına göre artar.
Vido veya dav dan başka, parti başına da bir para tayin edilir ve partiyi kazanan parayı alır. Fakat bu oyunda partiye önem verilmez. İş vidodadır. Çoğu defa parti bitmeden oyuncu yüklü paralar kaybedebilir.
Dav veya vido denilir de, bunu oyuncu tutmazsa, oyun bozulur, o vakte kadar yazdan saydarın hepsi silinip, oyuna yeni baştan başlanır.
İki oyuncudan biri partiyi bitirdiği zaman karşısındaki 3000 veya 5000 i, bu miktar üzerinde anlaşma, yapılır, doldurmamış olursa, kaybettiği parayı bir misli ile ödemeğe mecburdur. Buna Rubikon derler.
“Rubikon oldu”, “Rubikondan çıkmadı” vidolu bezikte kullanılan tabirlerdendir.
Beziğin bu dört türlüsünden başka bir de puvanlı bezik vardır. Oynayış tarzı aynıdır. Yalnız sayılar puvan, yani para olarak hesap edilir. Markete ona göre yazılır. Briçte olduğu gibi…
Puvana, bir paradan başlayarak kırk paraya kadar çıkı- labilir. Bu oyun, poker gibi saat’le, yahut tur hesabı ile yani beş, altı, sekiz turda biter.
Hileler
Üç ve dört kişilik bezikte avantası çoktur. Çünkü kağıtlar ikiye ayrılmadığı için, hırsız oyuncu üstte duran kağıdın cinsini ve nev’ini okuyacağı için kağıdı istediği zaman tutar, istemediği zaman tutmaz, istediği sayıya gider.
İki kişilik ve kağıtlar yarı yarıya ayrılan beziklerde de avantajı vardır. Tirişör, çekeceği kağıdı bildiği için ona göre oynar, Bine, dokuz yüze, sekiz yüze ve altı yüze ona göre gider; beş yüz, bin beş yüzü bu duruma göre kovalar.
- Market hırsızlığı.
250 yazarken çift kaldırır. 100 yazacak yerde 200 yazar. Kağıtları yere koyarken, koz açılırken papazla kızı marketin baş tarafından altına koymak adet halini almıştır. Tablo da o vaziyette konur, ya açıkgöz oyuncu iki kağıdı oraya yerleştirirken, herhangi parmağının seri bir hareketi ile 500 sayı kaldırır, yani çalar. 1000 sayı da kaldırabilir, fakat dikkat nazarı çeker endişesiyle 1000 sayı kaldırmazlar. Partide, 500 sayı kaldırmak hareketi dört, beş kere devam ederse 2000, 25.000 sayı eder.
- Telgraf
Tirişör veya açıkgöz oyuncu, karşısındaki oyuncunun yanına bir adam oturttur, onun işaretleri ile elinde hangi kağıtlar olduğunu öğrenir, oyununu ona göre idare eder. Ellerindeki kağıdın vaziyeti bin beş yüze gitmeyi icap ettirirken, beklediği kağıdın karşısındaki oyuncunun elinde olduğunu öğrenince gitmez, 500 yazar.
- Eksik kağıda sayı yazmak.
Üç asla 100, üç papazla 80, üç kızla 60 ve üç vale ile 40 yazarlar. Kağıtlar yerde açık durduğu ve adet itibarı ile çokça olduğu için yerdeki papaz üç mü, dört mü anlaşılmaz. Bundan başka oyuncu, kendisini oyunun havasına kaptırdığı için, tirişörün avantacıların hareketlerine dikkat edemezler.
- Kucakta kız ve papaz saklamak.
Oynanılan kağıtlardan bir koz veya papaz alıp kucaklarına saklamak oyun hırsızlarının başlıca hilelerindendir. Bu kağıtlardan elleri iyi kağıtla dolduğu zaman istifade ederler. Mesela, ellerine üç maça kızı, yahut kupadan tablo olmaya aday birkaç fazlası ile güzel bir kağıt gelir. Fakat maçadan kozu açmak için papaz, kupayı da açabilmek için ellerinde kız yoktur. Bu kağıtlar ellerine gelinceye kadar, karşıdaki oyuncunun başka bir koz açma ihtimali vardır. Bunu önlemek ve kazancı yüzde seksen, yüzde yüz temin edecek olan eldeki kağıdı açmak için, eğer kağıtları karıştırırken, kucaklarına düşürmek veya sıyırma sureti ile aldıkları kağıtlar içinde maça papazı yahut kupa kızı varsa, el çabukluğu ile bunları kucaklarından ellerine alıp istedikleri kozu açarlar.
Oynanılan kağıtları toplayıp karıştırırken ehemmiyetli, yani sayı yazdıracak kağıtları bir araya doldururlar; üç as, üç kız, üç papaz ve valelerle hangi bezik gidiyorsa… Fakat bunları seçemezler, ellerine ne geçerse, bir araya koyarlar. Bu kağıtları destenin en altına yerleştirirler, kağıtları karıştırır gibi yapalar, bu ameliyeyi yaparken alt kısmı karıştırmazlar. Kestirdikten ve kağıtları dağıttıktan sonra, ikiye ayırırken, o kısmı, üst tarafa getirirler. Kağıdı ikiye ayırırken, dolmanın bulunduğu tarafı daha az, öteki tarafı daha kabarık, daha fazla bırakırlar. Oyuncu, fazla kağıt olan tarafı alır. O zaman işlenmiş olan kağıt kendisine kalır.
Bazı tirişörler de ellerine tablo halinde kağıt alıp, bunları kağıtlar dağıtıldıktan ve ikiye ayrıldıktan sonra, aldıkları kağıt üstüne yapıştırırlar. Yapıştırmayıp ellerine alanlar da var. O zaman ellerinde on yedi, on sekiz kağıt olur. Bunu on ikiye indirmek için ikişer ikişer yere atarlar.
- Başka cinsten kağıtla tablo koymak.
Tirişörün eli dolmuştur. Çok güzel kağıt vardır. Fakat tablo koymak için bir kağıt eksiktir, mesela onlu veya vale… Kağıdı çeker çeker, eksiği gelmez. O zaman, eğer tablo koymak için beklediği kağıt kupa ise ve, onun da onlusu veya valesi eksikse bunların yerine karo onlusunu veya valesini koyar. Fakat yere öyle bir vaziyette yerleştirir ki, açıp da bakmadıktan sonra farkına varılamaz. Bu hırsızlık öteki cinslerde de yapılır. Pika yerine ispati, ispati yerine pika kullanılır. Yani siyaha siyah, kırmızıya kırmızı. Bu şekil yüz elli de de yapılabilir.
- Dışardan kağıt getirmek, cepten kağıt çıkarmak.
Tirişörün elinde güzel ve ümitli bir kağıt vardır. Hem de bir kaç fazlası ile… Fakat bir kağıt eksiktir, çeker, çeker gelmez. O zaman, arkadaşı varsa kalkar, kahveciden, o cinsten hangi kağıt eksikse alır, yahut garsondan ister, veya cebinde varsa çıkarır, arkadaşına gizlice verir. Hırsız oyuncunun arkadaşı yoksa 100 numaraya gider gibi yapar, garsondan, yahut orada bulunan diğer avantacılardan kendisi ister. Ve bir i- ki el sonra tabloyu, yahut beş yüzü, bin beş yüzü açar.
Bu vaziyete göre, dışarıdan getirilip sokulan kağıtlarla o cinsin adedi artmıştır. Tirişör buna ehemmiyet vermez. O kağıt oyun devam ederken, kendi kağıtlarının içinde çıkarsa, artık oynamaz, kullanmaz, kaldırıp cebine indirir, kucağına atar. Kendi kağıdında çıkmazsa, yerdeki o cins kağıdı oynar, sarf eder.
Bu hileyi kolay kolay herkes yutmaz, fakat aptal oyuncu yutar. Hele anbale olduktan sonra… En kurnaz oyuncular bile çoğu defa bu şekilde boğulmuşlardır.
- Fazla kağıtla oynamak.
Hırsız oyuncu kağıtları dağıtırken kendisine fazla kağıt alır, Bunun avantajı şudur: Elindeki kağıtlar dolgunsa koz açmadan onları feda etmez. Hangi cinsten koz açılacağı bilinmediği için, işe yarayacak, kağıtları harcamak iyi değildir. Fakat fazla kağıtla oynamak, bu hareketi önler ve koz açıldıktan sonra, tirişör eldeki fazla kağıtları ikişer ikişer atmak sureti ile on ikiye indirir. Yirmi kağıtla oynayan koz açılıncaya kadar vardır.
Nasıl korunmalı?
- Kağıtlarda sirkaf arayınız.
- Sayı yazarken markete dikkat ediniz. Yanınıza güvendiğiniz birini, yahut bir arkadaşınızı oturtturunuz, marketi kontrol etsin. Bunu en kurnaz, en açıkgöz, oyuncular bile yaptırırlar
- Yanınıza güvenmediğiniz, tanımadığınız kimseyi oturtmayınız.
- Yere açılan kağıtları daima kontrol ediniz, açık açık, birbirinin üstüne gelmeyecek bir vaziyette koydurunuz.
- Şüpheye düştüğünüz vakit karşınızdaki oyuncunun kucağına ve avucuna bakınız.
- Kağıdı karşınızdaki oyuncu yaparken alıp karıştırınız.
- Başka kağıtlarla tablo ve yüz elli koymak hırsızlığını önlemek için açıp bakınız.
- Daima dikkatli olunuz, mühim kağıtların çıkışına dikkat ediniz. Şüphelendiğiniz zaman kağıtları birer birer sayınız. Fazlasını arayınız.
- Karşınızdaki oyuncunun aldığı kağıda ve atışlarına dikkat ediniz. Elindekileri saydırınız. Kağıt çekişlerine dikkat ediniz kumar hırsızları, ellerindeki fazla kağıtları yedirmek, on ikiye indirmek için, kağıtları üst üste koyup ikişer ikişer attıkları gibi, desteden de çekerler, fakat ellerine almazlar, önlerine koyarlar, iki çekişi bire indirirler. Onların bu hareketlerine de dikkat etmek gerekir.
Fazla kağıtla oynamak kumar hırsızları için bir avanta olduğu kadar, karşıdaki oyuncu için de bir zarardır. Çünkü fazla kağıtla oynarken yakalanırsa, o el bitinceye kadar sayı yazamazlar. Bu avantayı temin etmek için, tirişörler karşılarındaki oyuncuya fazla kağıt verirler ve koz açıldıktan sonra:
-Say kağıdını
Derler. Fakat bu tedbiri, her zaman kullanmazlar, karşılarındaki oyuncu kendilerini üç, dört bin sayı geçerken yahut partinin bitmesine az kalmışken kullanırlar. Koz açılmadan fazla kağıtla yakalanmanın ehemmiyeti yoktur. Elinde fazla kağıt olan, fazlayı oynar, kağıt çekmez.
-
YazarYazılar
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.