Bakara Oyunu

BAKARA

Bakara, elli ikilik altı veya sekiz deste kağıtla oynanı­lan bir kumardır. Sekiz deste ile eski yıllarda oynandırdı. Bugün altı deste ile oynamak adet halini almıştır. Asgari

• 6, azami 10-12 kişi oynayabilir. Kulüplerde bu şarta çok az riayet edildiği halde “tiripo”da masada oturmak su­reti ile 20 kişi kadar oynadığı gibi bir o kadar kişi de ayak­ta oyuna iştirak edebilir.

Para satmak, kutuyu önüne almak hakları yoktur, yal­nız masadaki oyuncuların ellerine para koyarlar, bankaya karşı giderler.

Oyunu krupye denilen adam idare eder. Kağıtları bu adam karıştırır, kutuya koyar. Para hesabına bakar. Ayrıca bir de oyun komiseri vardır. Bu adam krupiyenin arkasın­da durur, ihtilafları halleder, yanlışlıkları düzeltir, kumar­bazların tabiriyle racon keser.

İhtilafları halletmek, oyunun aslında krupye lere aittir. Masada oyuna ait anlaşamazlıklarda ona sorulur, onun de­diği kabul edilir. Oyun komiserleri krupye lerin hallede­medikleri zorlukları düzeltip, racon keserler.

Krupye, kağıtları masanın üstüne atar, bütün oyuncu­ların bunları karıştırmaya hakları vardır. Krupye bu işlem­den sonra kağıtları toplar, bir kere de kendi karıştırdıktan sonra, tomarı ortaya koyarak:

-Kart pas! diye bağırır.

İsteyen oyuncu, tomarı alır, karıştırır yahut, krupye’ye:

-Baştan tara! der. Krupye, bu talebi yerine getirmeye mecburdur. Ve kağıtları son defa taramak hakkı krupyeye aittir.

Karıştırma işi bitince tomarı, solunda oturan oyuncu­nun önüne koyar, o da ortadan, üstten, alttan, istediği yer­den bir kağıt alarak yine istediği yerden keser.

Kesmek işi bittikten sonra altı destelik kağıt tomarını sabo argoya bakiniz nun işine koyup, sağdaki oyuncunun önüne sürer. O da o ele kaç para koyacaksa krupyenin önüne atar. Krupye de yüksek sesle parayı okur:

-Beş milyon lira var! gibi

Der. Masadaki oyuncuların hangisi isterse talip olur. Bu talebin anlamı şudur:

-Banko!

Fakat parayı satan oyuncunun sattığı parayı, yanındaki oyuncunun almak hakkıdır. Başkası:

-Banko!

Deyip talip olduğu zaman, yanındaki:

-Avan!

Diyerek, onun talebini geri bırakabilir. O almazsa bu hak üçüncü, dördüncüye, yani avan olanlara geçer. Yalnız kutudan dört kağıt çıkar, ve bunun ikisi banko diyen oyun­cuya verilmişse, ilk olan avanlık hakkını kaybeder. Mama­fih, bu kağıdı krupiyenin vermesi gerekir. Posta çıkan oyuncu verirse makbul değildir. Esasen, posta çıkan oyun­cu, kutudan çıkardığı kağıtları krupiyeye vermeye mecbur­dur. O da “banko” diyen oyuncuya verir.

Bakaranın aslı nedir?

Bakara, sayı esasına dayanır. Kimin sayısı fazla ise o kazanır. İki, azami üç kağıtla oynanılır. “Banko” diyen oyuncu ile ortaya para süren oyuncu, kağıtları aldıktan sonra banko diyen ötekinden önce kağıtlarına bakmağa mecburdur. Elinde “sekiz” veya “dokuz” sayı varsa açar. Bu sayılar bakaranın en büyük kazandırıcı sayılarmdan- dır. O zaman karşısındaki de kağıtlarına bakar, onda da sekiz veya dokuz sayı varsa “an kart” olur. Yoksa, kaybe­der, ortadaki para kadar para verir. Paralar daima krupiye­nin önünde durur. Çünkü kazandan paradan ganyo t a lma- ğa mecburdur, ganyot, kumarhanelerde yüzde on hesabiy­le alınır. Beş liradan yarım, “kumarhanelerde üç l iradan on yarim lira alırlar on liradan 1, 14 liradan yine 1 lira ganyot keserler. “Banko” diyen oyuncuda 8 veya 9 sayı olur; parayı çıkanda olmazsa,ortadaki parayı “banko” d iye kazanır. Banko deyip kazananlar ganyot alınmaz; daiı na bankoyu tutanlardan yani konti banklardan almak adet c ol­muştur.

Elde 8, 9 olmazsa, kağıt çekilir. Fakat elde beş, yec li veya altı sayı olursa kontr bank kağıt çekmez, banka d; ı öyle… İkisi de aynı sayıyı çıkarırlarsa yine ankart olur, iki­si de bir şey kazanmaz.

Bankada yedi, kontr bankta altı sayı varsa, yedi sayı olan kazanır. Banka kağıdına bakıp “kart” dediği zaman, öteki oyuncu kart istemez, “rest” der.

Görülüyor ki, bakaranın esası sayı üzerine kurulmuş­tur, kimin, sayısı fazla ise o kazanır. Elde sekiz, dokuz sa­yı varsa kağıtlar açılır. Yedili, altılı varsa, yine kağıt çekil­mez, kağıtlar açılıp bakılır.

Para satan oyuncu kaybettiği zaman, saboyu almak hakkı, kazanan oyuncuya, yeni banko diyene geçmez; ya­nındaki oyuncu banka olur, o istediği kadar para çıkar. “Banko” diyen o ise, tabiatıyla ebelik ona geçer.

Bazı oyuncular, ellerine çok para çıkarlar. Buna banko diyen olmazsa, buldukları paraya kadar kağıt vermeğe mecburdurlar. Bazıları da bütün oyunculara meydan okur­lar, istediğiniz kadar koyun, “banko” edeceğim derler.

Ortaya sürülen paranın çokluğu karşısında bazı defa bir oyuncu:

-Şu kadar lira benim!

Der. Geri kalan miktarı da, öteki oyuncular, üçer, be­şer, onar, yirmişer lira iştirak ederek, bankanın ortaya sür­düğü parayı doldururlar.

Birinci eli kazanan, kazandığı parayı “düble” ederek satar. Onu da kazanırsa, tekrar duble edebilir. Daima duble etmek hakkıdır. Fakat bu mecbur değildir. Oyuncu istediği kadar para sürebilir. Kazandığını geri çekip, ilk sürdüğü parayı ortada bırakır.

Birkaç el geçen oyuncu bütün parayı çekip pas lamen yapmak hakkıdır. O zaman, banka müzayedeye konur, oyuncunun geri çektiği parayı kim ortaya koyar, veya daha fazlasını sürerse banka olur.

Kurallar

• Altı ve yedi sayıya kağıt çekilmez.
• Ortaya para surenin elinde altı sayı varsa ve karşı­sındaki oyuncu kart istediği zaman altılı verirse kağıt yine çekilmez, yalnız altılı verir, kendisinde de altı sayı varsa çekmek bakaranın kurallarındandır. Bazı oyuncular çek­mez. Fakat Kurupye ye “Ne yapayım” diye sorarsa, o çek demeğe mecburdur. O zaman bu sözü dinlemek gerekir. Bakaranın bu gibi kuralları Avrupa’dan gelen Sabo ların üstünde yazılıdır.

Altılı verince altı sayıya çekmek şu sebeplerden dolayı icap eder:

1. Eğer iki sayıya çekmişse 8, bir sayıya çekmişse 7, üç sayıya çekmişse 9 sayı yapmış olur. Bu duruma göre, ortaya para sürenin elindeki altı sayının hükmü yoktur.
2. Beşe çekmişse sayısı 1 e, dörde çekmişse 0 a iner, bakara tabiri ile tıkar. Fakat bu vaziyet iki taraflıdır.

• Ortaya para süren oyuncunun, yani bankanın eline Banko diyen oyuncu elinde beş sayı varsa kağıt çekmeli­dir. Çünkü birli ikili, üçlü ve dörtlü çekerse sayısı yükselir. Beş sayıya durmak şu bakımdan da zararlıdır: Beşe kağıt çekilmezse, bir de bakarsınız, bankada altı, yedi sayı olur.
• Bakarada kağıtlar şu suretle sayılır:

Ruva-On sayı, Kız-On sayı, Vale-On sayı, Onlu-On sayı, Sekizli-Sekiz sayı, Yedili-Yedi, Altılı-Altı, Beşli- Beş, Dörtlü-Dört, Üçlü-Üç, İkili-îki, As-Bir

• Banka olan, eline Banko diye oyuncu kart ister ve kendisinin elinde de 5 sayı varsa, kafa, dokuzlu, sekizli, as ve iki verdiği zaman kağıt çekilmez. Üçlü verirse ihtiyari­dir. Bakara tabiri ile “Avulonte” dir. Dörtlü, altılı ve yedili verdiği zaman çekmek gerekir.
• Banka olduğu zaman ilk elleri yapıp ikinci elde da­ima düşen bir oyuncu, ilk elde eline 9 veya 8 sayı gelirse, şansını değiştirmek için bir teklif yapabilir. Karşısındaki “kart” dediği zaman elinde 8 veya 9 sayı olduğu için kağıt vermemek lazım gelirken hemen bir kart verir. Buna Futi- raj derler. As, kafa, dokuzlu ve sekizli verdikten sonra dört ve beş sayıya kağıt çekilmez, fakat isteyen oyuncu Futiraj için çekebilir.

Bazı oyuncular, ellerindeki 8 veya 9 sayıyı açıp, ban­ko demiş olan oyuncuya “Futiraj” yapmak için şu teklifte bulunurlar:

-Dokuz ankart bir kağıt al!

Bazıları bu teklife razı olmaz, bazılan da razı olur. Ra­zı olanlar elinde 6 sayı varsa ve Futiraj için aldığı kağıt ikili veya üçlü olursa sayı ankart olur, banko dedikleri pa­rayı kaybetmezler. Avantacılar böyle bir teklifte bulunur­larken:

-Dokuz ankart bir kağıt veririm. Fakat yarı posta alı­rım derler, ki, dokuz ankart kağıt alan oyuncu 8 veya 9 yapmışsa, paranın yarısını kaybeder.

Futiraj yalnız banka olan oyuncu tarafından yapılmaz. Banko diyen de yapabilir. Bankaya:

-Bende 6 yahut 9 var, der. Sende yoksa, 9 ankart bir kağıt veririm.

• Bankanın sattığı parayı alan oyuncu, ilk evvel söz söylemeye mecburdur. Kağıtlarına bakar, alacaksa “kart” , kağıt istemiyorsa “rest” derler. Onun kağıtları çekilinceye kadar çeksin, çekmesin kapalı kalır. Fakat banka, ondan “rest” veya “kart” cevabını alınca kağıtlarını açmaya mec­burdur.
• Sabo krupiyenin önünde kalmaz, banka olan oyun­cuya verilir. Kağıtları o dağıtır. Eskiden krupiyenin önün­de durur, kağıtları o tevzi ederdi.