Basma Oyunu

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #16907
    Elfen
    Üye

    BASMA

    Kumarbazların Cueto adını verdikleri oyunlardan de­ğildir. Bakara, poker, paseta, kılıç ve benzerleri gibi bir oyundur.

    Elli iki kağıtla oynanılır. En büyük kağıt aslardır. Son­ra papazlar gelir ve sıra itibarı ile aşağıya doğru derece de­rece iner. En küçük, itibarı sıfırdan biraz yukarı kağıt İkili­lerdir. Renklerin de dereceleri, birebirlerinden üstünlükleri yoktur.

    İki kişiden başlayarak 4, 6, 8 ve 10 bazen daha fazla kişi birden oynayabilir. Yalnız pastıra, iskambil vb. oyunlannda olduğu gibi, ikişer, üçer kişi ortak olup oynayamazlar. Her­kes tek başına, kendi hesabına oynamak mecburiyetindedir.

    Basmanın esası, sayı kazanmak, sayı yazmak ve kağıt almak değildir. Oynama tarzı büsbütün başkadır. Kaç kişi oynuyorsa, hepsi birden pasetadaki gibi bir kişiye, yani ka­sa olan oyuncuya karşı pontarlık ederler.

    Kasa açmak, bütün oyunculara karşı oynamak yine pe­setada olduğu gibi müzayede esasına bağlı değildir. Seçim şöyle yapılır:

    Herkese birer kağıt dağıtılır. Birinci, ikinci, üçüncü hangi elde kupa ası kime çıkarsa kasa o olur ve oyun şöyle baslar; kasa olan oyuncu kağıtları karıştırır, desteyi istedi­ği oyuncuya kestirdikten sonra eline alır, oyuncu adedin­den bir fazla olmak üzere, kapalı olarak yere küme küme, beşer, üçer üst üste kağıtlar koyar. Oyuncular, istedikleri herhangi kümenin üstüne para veya fiş koyarlar, yahut ta­belaya yazdırırlar. İsteyenler birkaç kağıda birden para sü­rebilir. Razı olmazsa, hiçbir oyuncu bir kağıttan başkasına para koyamaz.

    Kasa açan, sürülen paranın miktarını tahdit edebilir. Bir rakam söyle:

    -Şu miktardan fazla para koyamazsınız.

    Diyebilir. Bu, oyun kurallarının kendisine verdiği bir haktır. Yalnız, ilk önce bir anlaşma yapılır, miktar tutarı kabul edilmezse, her oyuncu istediği kadar para koymakta serbesttir.

    Yerdeki kağıtlardan yalnız bir kümeyi kasa açan oyun­cuya bırakmak şarttır.

    Para koymak işi bitince, kasa olan oyuncuya, kendisi­ne bırakılan kağıdı çevirir, altını üstüne getirmek sureti ile açar, herkese gösterir, bir tarara bırakır. Sonra birer birer öteki oyuncuların kağıtlarını çevirir ve açar. Mesela bunlar şu kağıtlardır: Kız, vale, sekizli, üçlü, beşli…

    Kasanın açtığı ve bir kenara bıraktığı kağıt papazsa, oyuncuların kağıtları içinde kendisininkinden büyük ka­ğıt olmadığı için, paraları kazanır, alır. Kasanın kağıdı oyuncuların kağıtlarından daha aşağı, sayı itibari ile daha küçük ise kaybeder, hepsine koydukları miktara göre para verir.

    Basmanın esası!

    Bu duruma göre basmanın esası şu şekilde açıklanabi­lir:

    • Kasa olan oyuncu büyük kağıt açarsa kazanır.
    • Açtığı kağıt küçük ise kaybeder.

    Yalnız kasa olmakta iki türlü avantaj vardır:

    • Kasa olan oyuncu, kendisine bırakılan kağıdı çevir­diği zaman faça da as çıkarsa, paraların hepsini kazanır. Çünkü as’ın üstüne kağıt yoktur. Hatta, öteki oyuncuların kağıtlarında da as çıkarsa, geçerli sayılmaz, kasa olanın ki makbuldür, yine o kazanır.
    • Kasanm açtığı her kağıt, diğer oyuncuların kağıtları ile ayni cinsten olsa bile daima büyük sayılır. Mesela ikisi de papaz, kız, dörtlü vb. olsa, kasanın kağıdı daima üstün­dür ve bu üstünlük her kağıtta geçerlidir.

    Kasa olmak, kasalığı oyunun sonuna kadar muhafaza etmek gibi bir kayıt yoktur. Herkes kasa olabilir. O da şu suretle olur:

    Oyunculardan birinin para koyduğu kağıdın altında as çıkarsa, kasa olmak hakkı ona geçer. Yalnız, o zamana ka­dar kasa olan oyuncunun o el as açmamış olması, başka bir kağıt açmış bulunması gerekir.

    Bazen iki as birden açılır. Oyunda iki kasa açan bulu­namayacağına nazaran, ilk önce hangi oyuncunun kağıdın­dan as çıktıysa kasa olmak hakkı onundur.

    As bulanlar kasa olmak istemezlerse, haklarını, para karşılığında satabilirler. Sermayeleri kuvvetli oyuncular kasa olmak haklarını satmazlar. Ancak,az sermayeli oyun­cular satarlar. Kasa olmak arzusu hararetli müzayedelere sebep olur. Pey sürenler, arttıranlar birbirini takip eder. Oyun oynanılan yer adeta açık arttırmaya dönüşür.

    Basmada üç türlü hile şekli vardır:

    • Kesik kağıtla oynamak.
    • İki as saklamak.
    • Sürme.

    İki as, destenin içinden gizlice alınarak cebe konur, saklanır. Bunun fayda ve avantajı kasa olan oyuncunun le­hinedir. Elli iki kağıt içinde dört as, yüzde 55-65 derece­sinde diğer oyunculara çıkabilir. İki as eksilince, bu fark yüzde 15-20 ye iner. Bu suretle kasa olmak avantajı başka­larına geçmez. Hırsız oyuncular, kasa oldukları zaman, iki ası, bunun için çalıp saklarlar.

    Sürme şöyle yapılır:

    Hırsız oyuncular kasa oldukları zaman, destenin en al­tına bir as koyarlar. Kağıtları karıştırırken o şekilde tarar­lar ki, as daima alta kalır. Karıştırma işi bittikten sonra, desteyi sol ellerine alırlar, sağ elleri ile yine bir tarak vu­rurlar. Kestirmek için desteyi sağ ellerine aktarma ederler­ken façadaki as avuçlarının içinde kalır. Ortaya küme kü­me ayırdıkları kağıtlardan kendilerine bırakılanları masa­nın üstünden çekerek kenara getirirler, yarısını masanın kenarından taşırarak açarlar. İşte bu sırada, sol ellerinde sakladıkları as’ı bu kağıtların en altına sürerler.

    Bu hile şeklini yalnız kasa olan hırsız oyuncular değil, pontarlık yapanlar da yapabilir.

    Nasıl korunmalı?

    Kesik kağıdı anlamak için, ortadaki kağıtları bir çok defalar yandan, baştan kesiniz. Her kesişte gerek yandan, gerek baştan boş veya dolu kağıt çıkarsa, hiç şüphe etme­yiniz, kağıtlar kesiktir. Hemen oyundan kalkınız, veya ka­ğıtları değiştirtiniz.

    Asların saklanıp saklanmadığını anlamak için, her al kağıtlara bakiniz, ve de asları sayınız.

    Kağıtları çektirmeden, olduğu yerde açtırırsanız, sür­me hilesi yapılamaz.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.