Yekli Tavla ve Barbut Oyunu
- Bu konu 0 yanıt içerir, 1 izleyen vardır ve en son 3 yıl 5 ay önce tarafından güncellenmiştir.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.
YEKLİ TAVLA
Avantacıların, kumarbazların icat ettikleri bir oyundur. Tıpkı tavla gibi oynanır. Pulların dizilişinde, toplanışında, oynanış tarzında bir başkalık, bir fevkaladelik yoktur… Yalnız zarların oynama tarzında başka bir şekil kabul edilmiştir. Bu da iki tarafın anlaşmasıyla olur.
Nasıl mı?
Açıkgöz bir oyuncu, bir başka oyuncuya şöyle bir teklifte bulunur:
-Senin attığın zarlar yek gelirse ben oynayacağım. Buna karşılık sen bir oyun yap, ben dokuz oyun yapayım!
Oyuncu bu teklifi kabul ederse, onun attığı bütün yekleri, bire karşı dokuz yapacak olan oyuncu oynayacaktır. Örneğin, teklifi kabul eden oyuncu şeşü yek atarsa, onun yalnız şeş oynamaya hakkı vardır. Yeki oynamak avans verenin hakkıdır. Bu hak pul toplarken de onundur. Bir oyun yapacak olan, gerek pulları kendi hanesine toplamaya çalışırken ve gerekse pulu toplarken attığı yekleri oynayamaz.
Aslında, ilk bakışta teklif cazip görünür. Nasıl olsa, bir oyun almak kolay zannedilir. Fakat çok güçtür. Ve hatta imkansızdır Böyle bir teklif karşısında kalırsanız, sakin bire karşı dokuzun cazibesine kapılıp da kabul etmeyin, bir oyun bile alamazsınız.
BARBUT
Tavla zan ile oynanan bir kumardır. Pulları çıkanlmış tavla içinde oynandığı gibi, masa üstünde de oynanılabilir. Bu masalar, özellikle barbut için özel olarak yaptırılmıştır. Bilardo masasında da oynandığı görülmüştür.
Barbut nasıl oynanır?
İki kişiden başlayarak, dört, altı, sekiz, on iki kişi birden oynayabilir. Oyun başlamadan önce, oyuncular istedikleri miktarda bir parayı tabelacıya vererek siyah yazı tahtasına yazdırırlar. Barbut argosunda bu paraya “çıkma” derler. Sonra barbut masasının etrafına otururlar. İlk başlayacak oyuncuyu seçmek için teker teker zarları atarlar. Kim en yüksek zan atarsa o birinci olur ve onun sağındaki oyuncu posta çıkar. Posta, paranın miktarı anlamında kullanılan bir tabirdir.
Kazandıran zarlar şunlardır:
l-Düşeş, 2-Dübeş, 3-Düsse, 4-Şeş beş
Şunlar da kaybeder:
l-Dört cihar, 2-Dübara, 3-Hepyek, 4-îki bir
Diğer zarlar, örneğin; ciharı yek, sebayi dü, şeşü yek vs. ne kazanır, ne kaybeder. Zarlar atıldığı zaman böyle sayılar gelirse sayılmaz, kazandıran veya kaybettiren sayılar gelinceye kadar atılır ve zarı elbette bir oyuncu atmaz, kazandıran veya kaybettiren zar gelmezse, bu sefer karşısındaki alır, atar. Bu durum bir tarafın kazanç veya kaybına kadar devam eder.
îlk zarı atan kişi, kaybederse zarı kazanan alır, bu sefer de onun yanındaki posta çıkar. Kaybeden, sırası gelmeden bir daha posta çıkamaz.
Postalar şöyle çıkılır:
-251’in biri önüne
Yahut:
-1500’ün dört yüzü önüne
Biri ve dört yüzü önüne demek, bu paraların bir veya 400 yüz lirası postanın önünde demektir. Zarı atan (şeş beş) atarsa, yalnız bir veya dört yüz lira kazanır, iki bir atarsa yine o miktarda para kaybeder. Ötekileri 250 ve 1100 lirayı ne kazanan ve nede kaybeden eden alır ve verir. Posta çıkılan paranın tamamını almak için, düşeş, dübeş veya düsse atmak gerekir. Kaybetmek için de dört cihar, dubara ve hepyek atmak gerekir.
Barbut oyunlarında terso kayıp, sota kazanç, anlamına gelir.
Şunlar da barbut oyununda sık sık işitilen laflardandır:
-45’de resto!..
-150 ardına!..
Resto tabiri, posta çıkılan paranın önündeki miktarı kaybedildiği zaman kullanılır. O zaman postayı değiştirmek gerektiği için oyuncu yeniden bir para sürmek zorunluluğundadır. Çıkacağı postanın miktarını azaltacak veya çoğaltacaksa yeniden bir rakam söyler. Yok, eski posta üzerinden oynamak istiyorsa, o zaman resto tabirini kullanır ki, eski miktar üzerine zarı at, demektir.
“Ardına” tabiri de, posta çıkılan paranın önündeki miktar kaybedildiği zaman kullanılır.
“Ne gelirse” sözü de barbut tabirlerindendir. Çıkılan postanın önündeki para kaybolursa, bazı oyuncular, posta değiştirmek istemezler, “ne gelirse!” derler. Bu paranın tamamını yalnız düşeş, dübeş, düsse kazanmaz, şeş beş de kazanır. Ve yine yalnız dört cihar, dubara, hep yek kaybetmez, iki bir de kaybeder.